SUSANMIŞ SEVGİ
O kadar gücüme gitti ki;
sana sevgimi söylediğimde
“Sevgiye ihtiyacının olmadığını”
söylediğin an…
Sevgi ihtiyaç mıdır?
muhtaç olunduğunda
şu -ya da- bu anda
hissedilmez mi?
* Herkes kendi gönlünden olduğu kadar tabiatın içinden gelen şiiri dinler. Abdülhak Şinasi HİSAR
TANRIYA İHTİYAÇ
Varsın
-inanıyorum-
Yoksan; yoğum
-inancım; varım-
Varlığıma -ya da- yokluğuma
karar veren kim?
Ben değilim,
ya Tanrı?...
* Şiir, canlandırıcıdır. Afşin SELİM
TARİFLE MUTLULUK
Mutluluğun tarifi olmasa gerek
yaşıyorsan
O
mutluluk demektir
yönü-şekli olmayan.
Yaşamıyorsan
zaten yoktur
elinde tutamadığın
Ve
sen sene’sindir
-sen; seninlesindir-
mutsuz!
* Şiiri, iki duygu arasındaki boşluğu, önceden kimse görmez, kimse hissetmez, kimse de aramaz. Şiirin görülmek için şaire ihtiyacı vardır. Şair yoksa, şiir de yoktur, o yüzden şiir ve şair birbirinden ayrılamaz, şair şiirde kendini unutturamaz, şair ne kadarsa şiir de o kadardır. Ahmet GÜNTAN
SUÇLU
Kümelenmişse ışıklar
karanlığadır lânetin
kör olmak istersin
karanlığa değer vermezcesine
oysa aydınlık istersin
-hem aydınlıktır
önün, arkan, çevren-
görmek istemezsen
bil ki suç
sendedir…
* Şiir, söz söylemekten ziyade bir susma işidir. Ahmet Hamdi TANPINAR
BOŞ YÜREK
Bir bira
bir rakı
bir şarap
işte içki.
Bir bahar
bir yaz
bir hazan
işte mevsimler.
Bir bedbahtlık
bir mutluluk
bir saadet
işte hayat!
Bir üzüntü
bir yeis
bir hüzün
işte son.
Gerisi boş
boşluk!
* Şairin görünmek isteyeninden kendini sakın. Ahmet HAKAN
NEYE SAHİPSİN? BİL!
Küme küme yıldızlar
hepsi senin
ama
hiçbiri senin değil
-evrenin-
senin tek yıldızın
-hatta güneşin-
gönlünde
“Tek ona sahip ol!” yeter,
inanıyorsan (tabiidir ki!)
* Şiirde “yapı” yı ve “mana” yı kaynaştıran ona şairin özel yeteneğine göre “şiirsel bir ses” bir “müzik” kazandıran “sır” ise ritim yani “ahenk” tir. Ahmet ÖZDEMİR
ÖMRÜN AÇILIŞI
Doğmakla ölmek arası süreçte;
“Ne idim?
Ne oldum?
Ne olacağım?”
şeklinde düşünmek garip olmuyor mu?
Varlıkla-yokluk arasındaki
kısacık
-ömür denilen-
sürede…
Haydi hayırlısı!
* Şiirin yürek ile bağlantısını kim inkâr edebilir. Ahmet SARI
ÖTEDEN
Hani
“ölürüm” diyordun
“sensiz”
neyin doğruydu ki
bu doğru olsun
yaşam boyu?
* Şiirin arkadaşları, dostları vardır. En yakın dostu bilimdir. Sonra musiki ve resim gelir. Şiirde müzik de vardır, resim de, yontu da. Arif DAMAR
GİDERAYAK
Beyazlara bürünmüş
pir olmuşsun handiyse
sevdiğin
Öyleyse bu dünya telâşı
niye,
zamanlı…
* Şiir insan dudağına yeni doğmuş gibi taze olmalıdır ve şiirde dünyaya yeni bir dilin yeni bir fikir getirdiğini sanmalıyız. Cenap ŞAHABETTİN ( TİRYAKİ SÖZLERİ’nden)
İZMİR’E ÖZLEM
Şimdi İzmir’de olmalıydım
Konak’tan Karşıyaka’ya giden
bir vapur güvertesinde
fırından çıkar çıkmaz aldığım ekmeği
yavan yavan
rüzgârın dalgalara kahrını
martıların seslerine üleştirmeli
mevsimin görünüşüne boş verircesine
güvertede
titrese de sesim
bir şarkı söylemeli
-söyleyebilmeliydim-
Sonra
bir sigara tüttürerek -hayalimde-
arkamda bıraktıklarımı düşünmeli
önümde olacaklara boş vermeli
ellerime, avuçlarıma bakıp
kendimi
görmeliydim.
* Kimi şairler vardıkları ustalık durağında bir ömür boyu dururlar, değişimin bu ustalığa halel getireceğinden korkarlar. Doğan HIZLAN
MASAL GİBİ
Çocukluğumuzda
bir tekerleme vardı, söylerdik;
“evli evine,
köylü köyüne” diye…
Beni aradın
buldun
da ne oldu?
Sen evine,
ben köyüme…
* Şiirdeki nesne, gösteren ya da gösterilen değil nesnenin ta kendisidir. Faysal SOYSAL
DEM
Dem bu dem
Dem sensin
Dem er de gelse
Geç de gelse
Ayda da olsa
Güneşte de
Sen demdesin
Dem sende.
* Gayri resmi tarihin en dürüst tanığı şairlerdir. Bu nedenle önce şairleri vururlar. Yelda KARAKAŞ
AYDINLIK ÜSTÜNE
Gün aydınlık olmak isterse
aydınlanır zaten
Yeter ki kişi
aydınlanmaya niyetli olsun
Aydınlık olan gün daima
huzurludur
sükûn, mutluluk doludur
istenirse
istenmezse meselâ
mümkün değildir
ki
gün aydınlanmaya yönlendirmiştir kendini bir kere
Gerisi boş
lâf-ı güzaf…
* Şiir elbette yanılsamalardan münezzeh değildir. José Ortega y GASSET
NAZ
-Bir masal ya da şiirden alıntı ile-
“Evet!” ya da “Peki!” demem asla
“Hayır!” dersem bu
“Belki” dememin çağrısıdır
Ya “Belki!” dersem
Açık değil mi anlamı?
Ya da demek istediğim?
* Şiir, hiçbir şeyi oldurmaz. Wystan Hugh AUDEN
BOŞLUK
Bir sabahın yeli vardır
bir de akşamın
İkisinin arası…
İşte o anlar
bizim yaşamamız için bırakılan
anlardır
bilene, anlayana.
Ama bilmiyorsa bildiğini sanan
gerisi boştur
boş bir umut
ve boş bir heyecan.
* Şair bir işçidir, bir yürek işçisidir. Viladimir Viladimirovski MAYAKOVSKI
BİRLİKTELİK
Bazen bir-iki yılda tükenir ömür
bazen kırk küsur yıla sığmaz ömür birlikte
işte bu aşktır
sığmayan, sığdırılamayan yıllara
… ve bir de bakmışsındır ki;
ömür tükenmiştir sınırlı
ondan sonrası
sen sağ, ben selâmet…
* Şiir, kelimelerle yapılan binadır. Veysel ÇELEBİ
MÜNKİR
Yaşamda bazı şeyler vardır ki;
mümkün değildir inkâr edilmesi
yaşanır, bitmez
bitmesi istense bile…
ya bitmemesi istenenler?
Onlar
başlangıçta bitmiştir de
bitirenlerin haberi bile yoktur.
* Şiir, etkilenme alanı değildir, tam tersine alınan etkilere tepkidir. Turgut UYAR
GÖNLÜMÜN MERKEZİ
Bilemem
dünyanın uç noktasını
yüksekliğini, derinliğini, merkezini…
Ama
sorsalar ki gönlümün merkezini
bilirim
Gönlümün merkezinde;
“Torunlarım” vardır,
hilafsız…
* Ben şiirlerimi numarasız gözlüklere benzetiyorum. Her takan kişiye uymaları için. Şair EŞREF
GÜCENEN ALLAH
Bazen yatağımda
duyamam ezan sesini
içim ürpertiyle dolar
anlarım ki
vardır bir hatam
çünkü
gücenmiştir Allah bana
Esirgemiştir kendini.
* Şiirin temel birimi olan imge, anlamsız olmaz. Serkan ERGİN
BİR BEBEK!!!
1 = 2 olamaz
ama ispatlanır, matematiksel olarak.
Gerçek yaşamda her zaman
1 + 1 = 1 dir gerçekten.
Anne artı baba
O dünya tatlısı bir’ in sebebidirler
yaşam boyu mutluluk veren.
* Şiir, bir dilden başka bir dile çevrilemeyen şeydir. Paul VALERY
SAKINCA
Yanmak nedir,
ya da ne değildir yanmak?
Gün ağarır;
yanıyorsan, yanıyorsundur
şahit gereksiz.
Bir de fark vardır
yanmadan yanmaya
bakmışsın yanıyorsun
ve sonra bakmışsın
durmuştur yanışın.
Bu sönmektir!
* Şiirim geldi bırakın beni. Müjdat GEZEN (Şiirinin ve Kitabının adı)
PİLÂV
Her yemeğin yanında en iyi aksesuar,
Kuru fasulyenin yanında da her daim var,
Pirinç desem akla ne gelir pilâvdan başka?
Sağlığa da uyar, her cins kebaba da uyar.
Etlisi, tavuklusu, eğer karnın ise aç,
Sütle yapılan tatlılarına denir sütlaç,
Titizsen yolda, handa, otelde, yolculukta
Pilâv ve yoğurt olur sana en iyi ilâç.
Bulgurdan, şehriyeden, kuskustan da yapılır,
Dolma, çorbada da pilâvdan pirinç kapılır,
Sormak gereksiz, yapılmak istenirse eğer
Pilâvlık en ücra bakkalda bile satılır.
En iyisi derim, yanında turşu, nohutlu,
İyi gider bolca salatalı, tavuk butlu,
Efkâr dinlendirilir çok zaman masalarda
Pilâv katkılı ise, cacık ya da yoğurtlu.
Hoşaf ile gider pilâv kendince taşkına,
Sevmeyen olur mu? Bilirim döner şaşkına,
Milyonlarca kişiye sor, cevaplasın tek tek
Pilâvı sevmeyen var mıdır Allah aşkına!
* Şiir, Arapça “bilmek (şeara)” kökünden geliyorsa, şiir neyi bilmeyi gerektirir? Mustafa TUNÇ
MÜMKÜNSÜZLÜK
Söylemesi mümkünsüz de olsa sözlerin,
ya da muhabbetlerin
gerçek gerçektir
yadsınamaz
dudak-dudağa
kulak-kulağa
el-ele,
göz-göze,
diz-dize,
söz-söze
yeter ki sevgi hissedilsin
ötesi zaten doğa yasası
sevgi varsa
aşk varsa
doğanın yasasına da gerek yoktur.
O; yaşamaktır
gönül boyu
duyumsadığınca.
* Kelimeleri iktisatlı kullanmaktır şiir. Mustafa Nihat MALKOÇ
MEŞGUL DİZELER
Şöyle bir dolaştım da
eski dizeler(im) arasında
ne kadar çok neşelenmişim
ve ne kadar çok hüzünlenmişim
ne kadar çok mutlu
ve ne kadar
bir o kadar da
bedbaht olmuşum
hatta yaşamamışım
ne kadar çok içmişim
ne kadar çok kendimden geçmişim
sarhoş olmuşum
hasta olmuşum
hatta (sanki) ölmüşüm bile.
Oysa
sahipsiz bırakmak yakışır mıydı
beni bana?
Asla!
Ölmemek için direnmişim
ve hâlâ dizilmekle
iştigal etmekte dizelerim.
* … Sözcükler şiirin içinde birbiriyle ilişkili olmakla beraber özürdürler. İşte bu çok anlamlılık sözcüklerin şiirin içinde erimemiş olmasından kaynaklanır. Metin ALTIOK
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…
Yıllar içinde bakmışsın
dizeler yorgun; üççük-beşçik
bakmışsın dizeler; coşkun, uçkun
yüzlerle ifade abes
kimi üç-beş satırda
tüm duyguları anlatmış
kimi dizeler boyu
sıfıra-sıfır elde var sıfır
belki…
Ama
hani nasıl ayrım yapmazsa bir baba
çocukları arasında
“Teşbihte hata olmaz!” derler ya
benim de
dizelerimde asla
birini diğerinden ayırabileceğim
bir fark yok!
* Şiir için “gözyaşı” derler; onu bilmem, yalnız \ Aczimin giryesidir (gözyaşı) bence bütün âsârım (eserlerm). Mehmet Akif ERSOY
SU ÜSTÜNE ÇIKAN DERTLER
Bir büyük;
“Aşk yüzünden ben kaybettim kendimi” demiş
gerçekten de
kişinin
kaybettiği kendini bulması öylesine zor ki
yer-gök
yer altı-gök üstü
sonra gerçekler…
bir de bakmışsın ki
su üstünde buz küreleri, kürecikleri ya da
ikisi de aynı şey ama
biri diğerinin üstünde ki
işte bu hazin!
* Şiirin özü, hakikatin kurulmasıdır. Martin HEIDEGGER
ALIŞKANLIK OLMAYA GÖRSÜN!?
Sevgi
ya da aşk
devamlılık mı arz eder?
Yoksa zorunluluk mu egemen olur
his dünyasına?
Çözümsüz bir denklem
ya da bilmece değil bu.
Belirli bir süre sonra aşk
ya da sevgi
“alışkanlık” olur
-belki-
Vazgeçmediğin
-ya da vazgeçemeyeceğin-
* Şiir \”yazılan”\ değil \”yaşanan”\ bir şeydir. Her şairin şiiri, kurduğu dünyadır aslında. Bu nedenle bir devrimdir belki. Bir kökten kopuştur. Kimi zaman kendini yakan, kimi zaman yangının küllerinden doğan bir dünya. Şiir bir coşkun söyleyiştir. Bir sözcük dizimi sanatıdır ve düzyazıdan daha etkilidir. M. Halit UMAR
ÖLÜLERİN DE DÜŞÜNCELERİ VARDIR!
“Bir sabah uyandığında bir tanem
bakmışsın, ben yokum”
-bir şiirden aklımda kalan,
belki yanlışı da olan-
Ne zaman fark edersin bilmem?
belki ocağa çayı koyarsın
hazırlarsın belki sofrayı
gelirsin “Kalk!” diye belki.
Oysa
yalnız uykumda
bir yudum suya hasret
yokumdur
yılların birikimi ile
bir yükten kurtulmanın sevinci içinde
belki
“oh!” bile diyebilirsin
ayıplamam seni
çünkü ben ölüyümdür!
* Yoksa şöyle mi diyorlar: O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felâketine çarpılmasını bekliyoruz. (Kuran-ı Kerim, Tûr Suresi, Ayet: 30)
İYİMSERLİĞİN DE ÂLEMİ VAR
Ben her sabah uyandığımda
bir yeni güne
yepyeni bir güne başlamamın
huzurunu yaşarım gönlümde
ben istersem
gün aydınlık olur
sevgiyle, huzurla, muhabbetle
ve hatta aşkla kucaklanan.
Ya da aksi ise istesem bile;
aklıma bile getirmem
el ne düşünürse düşünsün
kendi âleminde
benim âlemim farklı
onların ki de herhalde!
* Şiirin okunmaması Türkiye’ye özgü bir “kabahat”(!) değil. Kanat ATKAYA
KAOS
“Hayvanlar koklaşa koklaşa
insanlar konuşa konuşa”
demiş atalarımız
anlaşmanın tadında
Oysa büyüklerde tahakküm;
“Ben bilirim, gördüm-geçirdim” havası
küçüklerde arsızlık
“sizin zamanınız…”
terennümünde
ve kaos;
“Var mı çözebilecek bir babayiğit?”
* Şairin çağına uymayanı değiştirme hakkı vardır. Johann Wolfgang Von GOETHE
HARİÇTEN GAZEL OKUMAK
Bir ömrü paylaşmak…
dolularıyla-boşlarıyla
acılarıyla-tatlılarıyla
hüzünleriyle-sevinçleriyle
mutluluklarıyla-mutsuzluklarıyla
çoluk-çocuk-torunlarla
değil.
Bir ömrü paylaşmak…
el ele,
göz göze,
diz dize,
sen-sene, ben-bene
sen-bene, ben-sene
mümkün değil mi?
Doğal olarak mümkün tabii.
“Hariçten gazel okunmadıkça!”
* Şiir, kendini besleyene hizmet eder. İsmet ÖZEL
BİR VAPUR KANEPESİNDE DIRDIR
*
Aşk;
sadece sevmek değil
biraz da
anlamak ve
yaşamaktır.
*
Mis gibi doğanın nefesi
Boğaz’da
Var mı ki dünyada eşi?
Bir esinti Karadeniz’e doğru
ılık, sevecen esen
bir çay yudumunda mutlu insan
hem esen…
*
Dünyada en güzel şeylerden biri de;
aranılmak
anılmak olsa gerek!
gerçek dostlar
gerçek dostturlar
o zaman…
*
Özlemek
bedensel bir olgu değil
neyi ve niye özlediğine bakar ruh halin
ve sen
senlikten çıkarsın
yaşamında.
* Şiir, bugünün malı değildir. Asırlarca söylenen bir duadır. Simetri değildir, musiki değildir, salt anlam değildir. İsmail Bora ÖZCAN
VAPUR KANEPESİNDE DIRDIR BİR KEZ DAHA
Ne güneşim güneş
ne ayım ay
ne gündüzüm gündüz
ne gecem gece
ben bilmiyorum
bilmez oldum bunları
ve yaşamaktan usandım
Allah’ım!
Ne dersin?
Kabul edecek misin
yanına
yanı başına beni
günahkâr olsam da?
*
Hiç etkilendin mi güneşin batışından
insan ömrünün tükenişi gibi
Güneşe dikili gözlerinde
karalar oluşur parça parça?
Hiç ölmedim ama
-böyle bir şansım
ya da şanssızlığım olmadı-
sanırım güneşin batışına
bakar gibi ölür
insanlar da…
*
Gökyüzünü paylaşırdık
sonra iner yeryüzüne
denizleri, nehirleri, ağaçları,
kuşları, çiçekleri…
paylaşırdık
Gün gelecek
toprağı da paylaşacağız.
* Cimriden şair olmaz. Ahmet HAKAN
BİR VAPUR KANEPESİNDE DIRDIR (İKİNCİ KEZ)
*
Uçaklar geçer kızıllığında bulutların
ve bulutların yalnızlığında
ben de
yalnızlığımı yaşarım yalnızlığımla,
benle
bağımsız…
*
Descartes;
“Düşünüyorum, o halde varım!” demiş
o kadar çetrefilli
ve güzel söz söylemem olası değil
ben diyorum ki;
yazıyorum o halde;
yaşıyorum.
* Şiir; bilge bir düşüncenin kendine bir yer arayıp o yeri mutlaka bulmasıdır. Erol KARATEKİN